Model araba buluşması için daha günler öncesinden takip etmeye başlamıştık İstanbul/Maltepe’nin hava durumunu, öylesine heyecanlanmış ve gazlamaya açtık ki, bunun tarifi bile yoktur. Tüm hazırlıklarımızı günler önceden yapmış, araçlarımızı hava durumu ve tahmini pist şartlarına göre de tekrar elden geçirmiştik.
Arabalar ile pistte turlamaya başladık, ilk başta araçlar tutunma da zorluk çekse de bir kaç tur sonra araçların lastikleri artık ısınıp, yolu kavrar adeta asfalt ile kucaklaşır olmuşlardı. 4.5T den 8T ye kadar karışık motor değişikliklerimiz içerisinde adeta fırtınalar kopuyor, araçların uzun düzlükte Turbo moduna geçince çıkardıkları sesler ile mutlu oluyorduk.
Biz gazladıkça yorulan pillerimizi de onlara ayırdığımız bankta adeta arap saçı kıvamında doluyorlardı. Bu arada bu bankın yerine gerek Beyaz Masa, gerek ise Belediyeden pit masaları istemiş olmamıza rağmen hiç bir şekilde bu konuda yardımcı olmadılar.
Biraz da kahve tabi
Maltepe pistinde bizim ortamımızda vazgeçilmez bir kaç şey vardır; 1. Arabalar, 2. Ayar yapmak 3. Kahvedir. Özellikle Alain Sarafyan bu konuda bir numaradır. Kahve demek onun için sevdiği insanın gözlerine aşk ile bakmak demek.
Tabi ki bizim gibi araçların milimetrik noktalarına önem verenler için kahvenin değerleri de önemlidir. Resim de görüldüğü gibi (gizli reklam 🙂 ) Sercan KÖKSU abimiz kahvenin height ölçümlerini ve dudak stop ayarlarını yaparak, en iyi kahveyi garantiliyor.
Tabi kahvenin tadını tutturunca, sanki pistin best timeı yakalanmış gibi bir mutluluk oluşuyor.
Tekrar Arabalara Dönecek Olursak
Arabaların durumlarına bakmaya başladığımız da Emre KARAKOYUNLU’ya gözüm çarpıyor, adeta yanlış karar veren hakeme müdahale eder gibi, trafikte yol vermeyen diğer sürücüye dalaşır gibi bakıyor… Tabi meşhur oturuşu da cabası.
Maltepe Pistinde eksik olmayan şeylerden biride Emre KARAKOYUNLU’nun bu oturuşu ve Setup yapma çabalarıdır. Biraz da arabaları ile uğraşanlara göz atarsak eğer;
Direkt gözümüze kesinlikle ve kesinlikle Mustafa ERDÖNMEZ çarpıyor, yılların tecrübesi ile aracına adeta konuşmayı öğretiyor.
GP dünyasına sıkı bir giriş yapan Sabri KAYA ise yeni aracı ile canım cicimli dönemler yaşayarak onu yerlere koymadan gözü ile seviyor. Artık aracına daha hakim ve bilgili bir biçimde piste göre ayarlar yapıp daha verimli kullanabiliyor.
Tabi gözümüze yine Emre KARAKOYUNLU çarpıyor, o model arabaya setup yaparken, Sercan KÖKSU arkaplanda telefonuna setup yapıyor.
Gökay AKTAN ise bizden farklı bir şasi kullanıyor olmasının verdiği rahatlık ve ben işimi evde yaparım felsefesi ile rahat rahat oturup, etrafta çabalayışımızı izliyor ve lattesini yavaşça yudumlamaya devam ediyordu.
Yarının Setupını dünden yaparım, bugüne bırakmam.
Gökay AKTAN
Sonrasında ise toplu setup etkinliği içersin de objektife yakalandılar. Emre KARAKOYUNLU baba şefkati dolu biçimde aracı ile ilgilenirken, Alain SARAFYAN kaportacı Abdülkadir usta gibi kepini onarıyordu. Sercan Köksu ise aracına Tweak çalışması yaptırıyordu. Gökay AKTAN ise bildiğimiz gibi, cool…
Atahan YILDIZ’ı ise piste izlerken yakaladım ve bu efsane pozu kaçırmak istemedim.
Gökay AKTAN’ı bu hafta sonu geçemeyince yarış esnasında önce arkadan dokundum sonra ise tam taklasını sona erdikten sonra ölüm vuruşunu gerçekleştirerek bu hale getirmeyi başardım.
Uzun bir aradan sonra ise Emre YAZICI’da artık aramıza dönmüş oldu.
İki tecrübe bir araya gelerek araç üzerinde özel ayarlarını paylaşmaya başlamışlardı ki bu karede bizden kaçmadı, adeta o noktada beyin fırtınası dönüyordu.
Gün sonunda ise geride bırakılmış güzel bir model araba buluşması vardı. Herkes bir sonraki buluşmanın sabırsızlığı ile araçlarını toparlayarak evinin yolunu tutmuştu.